2001 yılıydı sanırım elime ilk Cumhuriyet gazetesini alışım. Yaşım 19'du o zaman. Tabii daha önce okumadığım için bir hayli ağır bir gazete gibi gelmişti. Gazetenin iç sayfalarında gezindikten sonra tamamıyla okuyabildiğim tek yazı Attila İlhan'ın arka sayfadaki yazısıydı. Daha sonraki günlerde de Atilla İlhan'ı okumaya devam ettim. Attila İlhan Mustafa Kemal ve Cumhuriyet'in ilk dönemleri hakkında yazarken, daha önce bilmediğim şeyler olduğunu farkettim ve bu beni daha fazla bağladı Gazete'ye.
Hergün okuya okuya bir süre sonra diğer yazarların yazılarıyla tanışmaya başladım. Mümtaz Soysal, Ümit Zileli, Mustafa Balbay, Cüneyt Arcayürek, Emre Kongar, Ali Sirmen gibi sadece bilgileriyle Gazete'yi var eden insanları da öğrenmiş oldum, Attila İlhan sayesinde. Ve tabi İlhan Selçuk'u da.
Bir kaç yıl önce askerlik görevimi doğu'da yaparken İlhan Selçuk'un ölüm haberini duydum haberlerde. Üzüldüm mü, her okuru kadar! Askerlik görevi bitene kadar daha başka bir haberde duymadım Cumhuriyet ile ilgili. Terhis olduktan sonra öğrendim ki Gazete'nin başına İbrahim Yıldız ile Hikmet Çetinkaya geçmiş. İlk önce sevindim, İlhan Selçuk'un zamanında (Hasan Cemal olayında) Vakıf kurarak çizgisini devam ettirdiği Cumhuriyet devam ediyor diye.
Bu sabah Odatv'nin haberlerine bakarken Cumhuriyet Gazetesi ile ilgili yazı vardı. İlhan Selçuk'un şoförü, manevi oğlu olarak gördüğü kişi Cumhuriyet Gazete'si tarafından işten çıkarılmış. Bu da tabi haber konusu olmuş. Cumhuriyet'in kötü durumda olduğunu belirtenler de var, herhangi bir değişiklik olmadığını belirtenler de. Hatta bu tür sorunların Gazete satış fiyatının en yüksek fiyatta (Türkiye'de) olmasında gören de. Yorumlardan çıkan sonuç böyleydi.
Ne olacak dersiniz Cumhuriyet Gazetesi'nin durumu. Eğer Hikmet Çetinkaya ve İbrahim Yıldız devam ederlerse; hiç iyi şeyler olmayacak. Hasan Cemal olayına dönecek.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
İtalya
Akp
Bilim Kurgu
Ece Temelkuran
Kürtçe
Deniz Feneri
Nostradamus ve Türkiye'nin Geleceği
İtalyan Yemekleri
İtalyanlar
'Ben Atatürkçü Değilim' Murat Menteş
15 Şubat Yaklaşırken
21 Mart Nevros
22 Nisan
A. Snurov kimdir ?
Abdullah Öcalan
Akil Adamlar
Ali Rıza Demircan
Ana Dilde Savunma Hakkı
Arabesk
Aydınlık'ta iki isim değişti
Aylin Tekiner ve Heykel
Belge yayınları
Birsen Tezer ve yeni dönem pop şarkıları
Bulut Atlası
Bülent Arınç
Caner Taslaman
Cemaat
Cemіl İрekçi
Cumhuriyet Gazetesi
Cеm Mumcu
DSIP ve Marksist.org'un Emperyalizm ile İmtihanı
Doğru Namaz'ın yolu Doğru Seks'ten geçer
Ece Temelkuran ve Pizza
Elest Yayınevi
Elif Çakır
Elif Şafak
Ermeni Soykırımı
Esra Elönü Nedir
Ferec Kürtçe Heavy Metal
Filistin
Filistin 194. Ülke
Hanifi Kayıkçı
Hobbit ve Felsefe
J. J. Abrams
Jared Diamond
Kamil Sönmez
Kokain
Korku Filmleri
Madonna
Makarna
Mehmet Ali Birand
Milliyetçilik
Napoli
Nihal Bengisu
Pelin Batu
Pink Floyd
Pizza
Pkk
Progressive rock
Ragıp Zarakolu
Rock
Roger Waters
Satanist
Selahaddin Eyyubi
Selis Yayınları
Sessiz Tepe
Sibel Üresin
Sivas Katlliamı
Star Trek
Sucuk
Sırrı Sakık
Taciz
Taciz ve Tecavüz
Tecavüz
Tüfek Mikrop ve Çelik
Türkiye'de Progressive Rock
İbo Mahir ve Deniz
İbrahim Kaypakkaya Kimdi
İlhan İrem Vardı Noldu O'na
İngiltere ‘Kürt Soykırımı’nı tanıdı
İsrail
İtalyan Kahvesi
İtalyanca
İtalyanlar 1. Bölüm
İtalyanları Türklere Bakışı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.