3 Aralık 2015 Perşembe

Rus Türk Savaşı

İstanbul"da ki ikinci isim bir kargo firmasında önmuhasebecilikti. Kuzey Afrika ülkelerine ihracat yapan bir şirket. Yaklaşık 3 yıla yakın orada çalıştım. İşyeri Laleli"de bir han"daydı. Han"da sadece bizim şirket yoktu. Bizim gibi ihracat yapan 2 şirket, 1 Muhasebe Bürosu, 3 Avukat  ve bir tane de  Temizlik şirketi vardı. Kütahyalı Mehmet Abi"nin temizlik şirketi. Genelde zenginlerin evlerine temizlikçi kadın gönderiyordu. Çalışan kadınlar ise Rusya, Ukrayna gibi eski Sovyet ülkelerinden gelen kadınlar. Mehmet Abi"nin eşi Rus olduğu için çalışacak kadın  bulmakta pek sorun çekmiyorlardı.

Bir gün Rus eşi beni çağırdı. Yazıcı çalışmıyormuş. Yardım amaçlı ofislerine gittim. Ofis içerisi her zaman ki gibi doluydu. Bilgisayar ile uğraşırken istemeden de olsa konuşmaları dinliyordum. Ofiste ki bir Türk çiftte vardı. Koca bir hayli yaşlı. Olup bitenin olacak farkında olmayan türden bir hayli yaşlı biri. Kadın ise anlatıyordu. Genç, güzel, becerikli bir hizmetçi istiyormuş. Oğlunun yanına gönderecek. Ege"de ki yazlıklarından tek başına kalıyormuş. Sonra bana dönüp "benim bilgisayar"da da sorun var, yarın gelip benim bilgisayara"da bakarmışın" dedi. Bende "tabi niye olmasın" dedim. Rus eşi Nadya gülerek karıştı konuşmaya; "O burada çalışmıyor, yan taraftaki şirketin muhasebeciliğini yapıyor". Kadın utanarak "kusura kalma ben seni şey zannettim". Devamında sustu. 

İki haftadır internete girmiyorum. Birkaç gün önce marketten dönerken bir araba durup, beni aldı, gideceğim yere götürmek için. Köylü aksanıyla konuşmaya başlayınca söylediklerinin arasından ottoman, türk, rusya, putin gibi sözcükleri anlayabildim. Bir de grande, grande deyip durdu. Tahminim Rusya ile Türkiye arasının açılmasıydı. Nitekim dün internete girince olan olayları gördüm. İhtar"a yanıt vermeyen bir Rus uçağı Türk ordusu tarafından düşürülmüştü. Haberlerde bir hayli gezindim. Rus politikacıların Türkiye"ye ambargo uygulamalıyız haberleri bütün sitelerde mevcuttu. Daha sonra Odatv sitesinde Halit Kakınç"ın yazısını gördüm. Derinlikli bir analiz olmasa bile yazdıkları yerli yerine oturuyordu. Ancak yorumlar ilginçti. Yorumların çoğu yazının belden aşağı olduğuyla ilgiliydi. Rus kadınları Türkiye"ye ambargo uygulaması sonucu işsiz kalabilir söylemi belden aşağı bir yazı olduğunu söyleyen kişilerce doluydu. Hatta yazıdan AKP borazanlığı yapıyor bu bile deniyordu.

Yukarıda ki 2003 yılında başımdan geçeni bunun için yazdım. Bu durum sadece Rus kadınları için değil, Türkiye"ye gelen Rus erkekleri içinde geçerliydi. Ancak çoğunlukla gelen kadınlar olduğu için, göze sadece Rus kadınları çarpıyordu.

2 buçuk yıl önce İtalya"ya geldim. İtalya Türkiye"ye göre söylenenin aksine çok farklı. Roma"ya indiğiminin ertesi günü Tren istasyonun da beklerken Hintli, Afrikalı, Filipinli, Arap gibi birçok insanın yoldan geçenden yada tren istasyonunda bekleyenlerden para istediklerini de gördüm. Sigara bile istiyorlardı. İtalyanlar alışmış tabi bu duruma. Daha sonra İtalya"nın güneyine, Salerno"ya gittim. Şuan iki buçuk yıldır burada, italya"nın güneyinde yaşıyorum. Dedim; burası Türkiye gibi değil. Heryer de Rus, Romanyalı, Ukraynalı ve Bulgarlar var. Görebileceklerinizin %90"lik kısmından daha fazlası kadın. Hemen hemen hepsi de yaşlı bakıcılığı ile geçiniyor. 24 saat, gece gündüz çalışıp, aylık 600 euro"lük maaşı kabul ediyorlar. Dolayısıyla italyanlar bu durumdan pek de hoşnut değiller. Temel geçinme düzeyi 900-1300 euro arası gibi birşey. Rus"u, Ukraynalısı, Bulgarı yarı fiyatına çalışınca sorunlar çıkmıyorda değil. Ama ırkçılık konusunda İtalyanlar, Fransızlar kadar acımasız yada gaddar değiller. Bu kadar parayla nasıl geçiniyorlar derseniz, hemen hemen hepsinin İtalyan sevgilileri var. Bu italyan sevgilileri ise genelde evli ve çocuklular.

2 yıl önce tanıştığım bir Rus kadın vardı. Erkek arkadaşı var, İtalyan. Ara sıra memleketi Rusya"ya gidiyor. Ev yaptırıyormuş. Tabi gittiği zaman çocuklarını ve kocasını da görüyor.

Halit Kakınç"ın bir kaç gün önce yazdıkları ya da anlatmaya çalıştıkları (belden aşağı) malesef doğru.

Ruslar Türklere nasıl bakar, nasıl görür. Herhangi bir Avrupa"lı bakış açısından pek bir farkı yoktur. Ukraynalılar; Ruslar"a göre biraz daha ılımlı. Ancak onlar da Kırım"da bulunan Tatarlardan rahatsız. Davranışlarını beğenmiyoruz diyen çok Ukraynalı gördüm.

İtalya"ya yerleştikten bir kaç ay sonra Ücretsiz İtalyanca kurşuna başladım. Sınıfta 2 Filipin"li, 1 Çin"li, 1 Arap, 3 Ukraynalı, 1 Romanya"lı, 2"de  Rus vardı. Arap arkadaş Tunus"lu. Buraya ne zorluklarla geldiğini dinlemekten gina gelmişti. ASlında benim gelmem de  kolay olmadı ama onun ki daha da zordu. Buraya gelebilmek için Tunus"ta evlilik yapmış. Tunus"ta kağıt üzerinde bir evliliği var. İtalyanlar bekar Arab"ı kabul etmiyorlar.

Derslerde bu Arap arkadaş birilerine dönüp başparmağıyla "olumlu, başarılı" gibi tamamdır anlamına gelen işareti yapıyor, karşılığını da bekliyordu. Hani zamanında Erbakan"lı Refah Partililerin yaptığı işaret.

Yine bir gün aynı işareti yapıp sırıtırken, ben de sinirlenip Rock"çı işareti anlamına gelen işareti yaparak karşılık verdim. Ne anlama geldiğini bilmiyormuş, sordu. Rus kiz arkadaş"ta onun Kürt işareti olduğunun Türklerin ve Tatarların yaptığını söyledi. Rusya"da yaşayan Tatar arkadaşlarından öğrenmiş. 


Daha sonra anlattım, bunun yanı Rock"çı işaretinin  şeytana benzediğini ama gördüğüm şey ise Rus"un bildikleriydi. Nasıl baktıklarını siz düşünün.

Hep söylenen bir şeydir. Devletler birbirine düşman ya da dost olmaz, karşılıklı çıkar ilişkilerine dayanır, bütün ilişkileri diye. Son Rusya Türkiye arasında ki gerilim de dost ya da düşman kavgası değil, çıkar ilişkilerinin kavgası.

Rusya"yı savunanlarda ilginç tabi bu arada. Sibirya"dan bilmem ne füzelerini gönderirse görürsünüz diyen solcu bozuntuları sanki Fener. Galatasaray maç tartışması yapıyor. Caner ceza sahasına bir orta gönderirse görürsün gibi. Tabi bu durum suan da Türkiye"de ki sağ içinde geçerli. ABD Suriye"ye giremez. Rusya var, Çin var, savaş gemilerini Akdeniz"e gönderirler..... gibi anti-emperyalist! söylemler gerçekten takdire şayan.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.