2 Kasım 2013 Cumartesi

DSIP ve Marksist.org'un Emperyalizm ile İmtihanı

Son dönem bianet ile yıldızı parlayanlar sitelerden birisidir. Marksist.org. Sitenin içeriğine baktığınız zaman slogan söylemlerin yoğun olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. Halkların demokratik hareketi ve hareketleri, anti-fasizm ve özgürlük söylemlerinin bu söylemlerin neredeyse tamamını kapsadığını görebilirsiniz.

DSIP işte böyle bir sitenin oluşumunda iskelet kadroyu oluşturur. DSIP sözcük açılımı işe Devrimci Sosyalist
İşçi Partisidir. Diğer bir çok ufak tefek sol örgüt gibi son dönemde kurulmuş ne devrim teorisi olan ne de parti tüzüğü olan bir sol örgütçük. Kendi sitelerinden de kontrol edebilirsiniz. dsip web sitesi

DSIP'i ilk tanımam sanırım bundan yaklaşık 5-6 yıl önce mecidiyekoy metro çıkışı 1 mayıs bildirisi dağıtırken oldu. Biz metro çıkışı bildiri dağıtırken onlar da caddenin karşısında bildiri dağıtıyorlardı. Unutmamış olmam ve çok çabuk hatırlamam kızıl saçlı, çilli güzel kızdan dolayıdır. Daha sonra da aynı yer yada benzer eylemde malesef o bayanı göremedim. Her neyse.

Site de bulunan bir çok haber yada durum analiz yazılarında Lenin, Troçki gibi komünist liderlerden alıntılar yaparlar. Ancak niyeyse emperyalizm olgusundan sıklıkla bahsetmezler. Hatta emperyalizm ile ilgili yazı yada haberleri iki elin parmaklarını dahi geçmez. Varolan bir kaç yazıya örnek ise aşağıdakiler gibidir.

Ilk once önemsedikleri ve yazılarında yer verdikleri Lenin'in Kapitalizmin en yüksek aşaması kitabından;

"...gördüğümüz gibi, emperyalizmin en köklü ekonomik temeli tekeldir. bu, kapitalist bir tekeldir, yani kapitalizmden doğmuş ve kapitalizmin, meta üretiminin, rekabetin genel koşulları içinde, bu genel koşullarla sürekli ve çözülmez bir çelişki halinde bulunan bir tekeldir. buna karşın, diğer tekeller gibi o da, kaçınılmaz olarak durgunluk ve çürüme eğilimine yol açmaktadır. tekel fiyatları, geçici olarak bile olsa, uygulamaya sokulduğu ölçüde, teknik ve dolayısıyla da diğer bütün ilerlemelerin, gelişmelerin itici gücü bir dereceye kadar yok olur; ve o ölçüde teknik ilerlemeyi yapay olarak engelleme yolunda ekonomik olanaklar doğar..."

Yazıda herkesin anlayabileceği bir şekilde sorunun ekonomik olduğunu belirtiyor. Peki, Marksist.org'da bununla ilgili olarak nasıl yazılar mevcut?

Ona da bakalım. "Lenin'in emperyalizm teorisi günümüzü açıklıyor mu?" adlı yazıdan. Yazının sonunda behsedilen durum sanırım DSIP bilinçaltını gösteriyor.


"Gelişmeler, Devrimci Marksistlerin birinci büyük emperyalist savaş sırasında vardıkları sonuçların bugün de tekrarlanabileceğini gösteriyor. Emperyalizm, kapitalizmin evriminin kaçınılmaz bir sonucudur. Dolayısıyla güvenli bir dünya istiyorsak kapitalizmden kurtulmamız gerek. Uluslararası sosyalist bir devrim olması gerek. Ortadoğu'daki ayaklanmalar sonucunda bu düşünce eskiden olduğundan daha güncel ve mümkün görünüyor."

Emperyalizm ile başlayıp kapitalizm ile bitirdiler. Suriye de ki karışıklığın emperyalist parmağını görmeyip bunu kapitalizm ile bağdaştırıp ortadogu'da ki ayaklanmalar olarak gördüler.

Yazıdan anlayacağımız sonuç şu olabilir. Emperyalizm, emperyalizmdir. Emperyalizme emperyalizm demeyen arkadaşlara teessüf ederim. Emperyalizim 3 kola ayrılır, bu kollar sonra bir yerde birleşirler. Sonra tekrara ayrılırlar, bilmem anlatabildim mi. Bitti.  Teşekkür ederim.

Yazının tamamını okumak için; Lenin'in emperyalizm teorisi günümüzü açıklıyor mu? buraya tıklayabilirsiniz.

Yine buna benzer başka bir örnek vermek gerekirse "Mısır’dan Suriye’ye: Sahte eksenler, emperyalizm ve direniş" yazısından daha iyi bir yazı olamaz.

Burada ki yazı bir öncekinde olduğu gibi bana Kemal Sunal repliklerini hatırlatır. Hani müfettiş girip anlat bakalım balkan savaşlarını dediği hababam sınıfı filminde ki replik gibi.

- Yavrucum kimdir bu balkan devletleri ?
- Kim midir. Valla bu konuda çeşitli söylentiler vardır, aslında kim oldukları belli değildir.
- Ne diyor bu hocam ?
- Pek belli değilmiş.
- Belli olmayan ne?
- Balkan devletleri canım. Bu devletler gayet geniş olup ..
- Kaç tanedir ? ... böyle devam eder.

Sanırım bu diyoloğu hatırlamayan yoktur. Yukarıda belirttiğim yazıda da buna benzer bir durum söz konusu.
Yazar; "Örneğin Baas rejimini destekleyen Rusya ve Çin gayet büyük güçler, küresel ve yerel planları, hesapları, çıkarları var. Fakat yine de Arap devrimleri başladığından beri bu "direniş ekseni" masalları anlatılmaya devam edildi." bu sekilde belirtir alt-emperyalist olmak isteyen devletleri. Bir terim daha öğrenmiş oldum bu arada. Alt emperyalizm.

Yaklaşık bir yıldır yazmayı öğrenmeye çalışan biri olarak yazılarımı bitirdikten sonra okuyup yanlışları düzeltmeye çalışırım. İmla hataları, mantık hataları var mıdır diye. Bu arkadasın öyle bir derdi de yok gibi gözüküyor.

Yine bu yazının tamamını okumak için; Mısır’dan Suriye’ye: Sahte eksenler, emperyalizm ve direniş buraya tıklayabilirsiniz.

Diğer emperyalizm ile ilgili marksist.org'ta çıkan yazıları bulup okumak için google'den emperyalizm marksist.org diye arattırmanız yeterli olacaktır. Zaten 5 tane mi ne yazı çıkıyor.

Selametle,

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.