8 Nisan 2014 Salı

GS - FB Derbisi

İki ezeli futbol takımı. Yüzyıldan fazla süren müsabakalar. Son olarak 6 Nisan'da karşılaştılar. Galatasaray'ın 1-0 üstünlüğüyle sona erdi. Fenerbahçe'de yenebilirdi. Yahut berabere de bitebilirdi. Herşey olabiliyor futbolda hayatta olduğu gibi. Galatasaray yenmiş olmasına rağmen şuan ki 7 (+3) puanlık farkı kapatması bir hayli zor gözüküyor. Fenerbahçe maçı öncesi son 3 maçta 6 puan kaybetti. Chelsea maçındaki kötü futbol bu maçlara yansımış gözüküyor. Nasıl olduysa Fenerbahçe'yi yenmeyi başardılar. Teknik direktörleri
Mancini'nin biz daha çok pozisyona girdik, 2. golü de bulabilirdik, şansımız yaver gitmedi açıklaması da pek bir şey değiştirmiyor. Galatasaray sadece 1 gol atarak yenebildi Fenerbahçe'yi.

Doğru dürüst maç izlemeyeli 10 yıldan fazla olmuştur. En son hatırladığım kadarıyla Türkiye-Polonya eleme maçını izlemiştim. Maç 2-1 Polonya'nın üstünlüğüyle bitmişti. O gün bu gündür maç izlemiyorum. Ancak özellikle son dönemde az çok Galatasaray'ı takip ederim, ne yapıyor, ne ediyor diye. Ve Şuan ki bulunduğu konumdan hiç hoşnut değilim. Bu ligde ki 10 puanlık farktan dolayı değil elbette. Galatasaray yönetimi başı sıkıştığı anda Fatih Terim'i getiriyor takımın başına. Fatih Terim de son 2 yılda şampiyon yapmış takımı. Ve 5-6 ay önce de yönetim tarafından kovuldu. Drogba ve Sneijder gibi Avrupa'da isim yapmış iki futbolcu gelmiş onun döneminde. Yönetim tarafından kovulup yerine de Mancini getirildi. Ne alakaysa Mancini. Mancini de takım üzerinde öyle köklü değişikliklere de gitmedi. Var olan kadroyla devam etti. Devre arasında Telles diye birisini getirdi. Kayda değer herhangi bir yenilik ya da takım üzerinde daha farklı bir oyun anlayışı oluşturmadı. Şampiyonlar liginde gruptan çıktı ancak öneleme maçında Chelsea'ye elendi. Lig'de ikinci durumda. Birinci olup şampiyon olması mucize gibi birşey. Yönetimin teknik direktörü değiştirmesi bir işe yaramamış gözüküyor. Bu durumda Galatasaray taraftarını açıkçası sıkıyor.

Galatasaray idari yönetimi ve Teknik Direktör iyimser gözükse de takımın gidişatı pek olumlu değil. Önümüzde ki sezon Galatasaray'ın durumu bu sezonkinden farklı olmaz. Niye ki derseniz, açıklaması basittir. Örnek alacak ya da karşılaştırma yapılacak takım yine Galatasaray'ın kendisidir. Yani 14 - 15 yıl önceki takım. 4 yıl üst üste şampiyon olduğu için değil. Galatasaray'ın maçı varken izleyenin Galatasaray'ın futbolundan zevk almasıydı. Şimdi kaç kişi oynanan futboldan zevk alıyor ki. Fenerbahçe karşısında alınan 1-0'lık galibiyetten mutlu olan insanlar var.

Galatasaray takip ediyorum demiştim, ediyorum da. Kadrosunda 10 yabancı futbolcusu var. Yabancı oyuncu alırsın, getirirsin, oynatırsındır da. Ama 10 yabancı oyuncu getirip 10'unu da oynatırsan geriye sadece bir yerli oyuncu yeri kalır. Ki 10 yabancıyı da oynatmıyorsun. O zaman o 10 tane oyuncuyu niye getirdin. Oynatacağın kadar, takıma artı değer kazandıracak kadar oyuncu getir. Son maç olan Fenerbahçe maçında 6 yabancı 5 yerli oynadı. Zamanında Fenerbahçe ile dalga geçilirdi yabancı oyuncuları çok fazla diye. Şuan Galatasaray'ın 1 oyuncu fazlalıkla Fenerbahçe'den fazla oyuncusu var. Öyle olunca tabi normal olarak takım içinde bazı sorunlar ortaya çıkabiliyor. Telles, Ambarat, Ontivero, Hajrović, Burdisso gibi oyuncuların ne işe yaradığını birisi açıklık getirirse aynı yetenekte Türkiye'de düzinelerce futbolcu varken seviniriz. Selçuk ve Burak'ın sorun çıkarıyor gibi gözükmesi aslında bu kadar yabancı oyuncu fazlalığındandır. O isim yapmış oyuncular Drogba ve Sneijder'da bu takıma Şampiyonlar liginde oynuyorlar diye geldiler. Kendilerini Şampiyonlar liginde gösterecekler. Türkiye liginde değil. Galatasaray'a her zaman söylendiği gibi acilen bir operasyon yapılıp yukarıda saydığım o vasat oyunculardan kurtulunması gerekiyor. Aksi takdirde yukarıda yine söylediğim gibi gelecek sezon bu sezondan farklı olmayacak. Yazık olmuş takıma. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.