Diğer İtalya ile ilgili yazılarımı okursanız, artık İtalya'dan nefret etme düzeyinde olduğumu anlarsınız. Nitekim İtalya'da ki ulaşım sorununun da bunda etkisi vardır. Size ilk olarak burada ki ulaşımla başımdan geçen bir kaç olayı anlatayım.
Yaşadığım yerden şehir merkezine araçla varış mesafesi yaklaşık 20 dakika sürüyor. Bütün İtalya'da sadece
bir otobüs şirketi var. Bu şirketin her bölge de otobüsleri ve güzergahları var. Ve öyle istediğiniz anda bir yerden bir yere gitmek için araç bulamazsınız. Bahsettiğim şirketin otobüslerini kullanırsınız. Otobüslerin Türkiye'de olduğu gibi belli saatleri var. Bu saatler saatte 1 seferdir. Sabah 7:30 ile akşam en geç 9.00'dur. Akşam saat 9'dan sonra araç bulmanız imkansız. Taksi dahil. Aslında Salerno'da yaşadıklarımdan bahsediyorum ama diğer şehirlerin de aynı olduğu söyleniyor. Bir akşam tren'in geç kalması sebebiyle o bahsettiğim son 9'da giden otobüsü kaçırmıştım. Gece saat 10. Araç yok. Sadece 20 dakikalık mesafesi olan yaşadığım yere değil, şehir içinde de otobüs o saatte yok. Ki zaten saat 9'dan sonra sokaklar da pek kimseyi bulamazsınız. Evsiz insanlar denk gelir. Sigara isteyen tipte. O gece zar zor bulduğum bir Taksi'ye 50 euro vermek zorunda kaldım. Otobüs bileti 1.40 euro. Düşünün artık. Türkiye ile kıyaslamayı bıraktım. Ciddi anlamda bir hayli sıkıntı yaşanıyor burada ulaşım konusunda. Ama bir İtalyan'a göre normal bir durum. Öyle değiştirelim diye bir istekleri de yok. Eğer buraya gelirseniz kendinize bir araba alın. Öyle Abd'deki ucuz araba ya da araba kiralama gibi sistemleri de yok. En uygun araba ise 8.000 euro'dan başlıyor. Ancak buraya gelecek olanlar ekonomik olarak alt düzeyde oldukları içinde o arabayı almaları ilk başta zor. En iyisi buraya hiç gelmeyin derim ama sizin tercihiniz.
Anıma geçeyim. Bir tane değil. 3 anı. Yaklaşık 5-6 ay önce dil kursuna gitmek için bahsettiğim şirketin otobüsü'nü bekledim. Bir yarım saat olmuştur. (Saatlerinde geldiğini hiç hatırlamıyorum) Geldi, ben de bindim. İlerlemeye başladı. 10 dakika geçmeden otobüs yolun ortasında durdu. Şöförler değiştirildi. Hayatımda ilk kez böyle bir şey gördüm. Yolun ortasında şöför değiştirildiğini. Yeni şöför yardımcısıyla birlikte geldi. Yardımcısı da tek tek biletleri kontrol etti. İki etti. İçimizden değişik memleketmiş dedik. Yine aynı otobüsle geri dönüyorum. Belki başka bir gündür hatırlamıyorum aynı günmüydü. Kurs bitmiş, işte dönüyorum. Yine yolun ortasında bilet kontrol edicisini aldı. O da tek tek biletleri kontrol etmeye başladı. Kontrol de beni geçti. Sonra arkalardan bir lise öğrencisine bileti yok diye bağırıp yolun ortasında indirdi. Ne oldu o çocuğa bilmiyorum. Belki gelip almaları için ailesine haber vermiştir. Muhtemelen ailesinden azar da işitmiştir. Burada çocuklara bir baskı var. Öyle anlatıldığı gibi sokaklar da oyun oynayan pek çocuğa rastlamadım.
İnternet'ten her gün iş bakıyorum. Uygun gördüklerime de cv gönderiyorum. Bir gün cv'mi gönderdilerimden bir şirket aradı, yarın gelin görüşelim diye. Ben de tamam deyip adresi aldım. İşyeri Caserta diye ayrı bir şehirmiş. Ancak hem otobüs hem de tren mevcut oraya gidebileceğim. Ertesi gün oldu. Görüşmeye gideceğiz. İnternetten tren saatlerini bulup saat kaçta tren kalktığını öğrendim. Hazırlanıp çıktık. Neyse Salerno'ya vardık. İnternette yazılan 13.15 trenine 10 dakika önce yetiştim. Biletimi de aldım. Ama onaylamak için tren kalkış saatini bir sorayım dedim. 13.15'te olmadığını saat 14.54'de geleceğini söyledi. Eeee sitenizde yazıyor. Eski tren saatleridir onlar. Değiştir dedi. Ama değişeli öyle bir kaç gün falan da olmamış. Alıştık artık deyip bekleyeceğime Napoli'ye geçeyim ordan giderim dedim. Gitmez olaydım. Gideceğim yer olan Caserta'ya daha yakın olan Napoli'den otobüs yok. Bunu öğrenmem yarım saatten fazla sürmüştür. Kime sorsam Pulman(şehir içi belediye otobüsleri)'dan gider oraya gidin, Pulman'a gidiyorsun, buradan otobüs yok Caserta'ya, Sita otobüslerine gidin. (bahsettiğim bütün ülke'de tek özel şirket olanın ismi) Sita otobüslerine gidiyorsun ama öyle bir garaj'dır yada terminaldir falan yok. Sokaklar da otobüs durakları var orada bekliyorsun. % 90'ın da otobüs saatleri de yazmıyor. Ne zaman gittiklerini de öğrenemeyeceğim için, dedim yine tren yolu gözüktü. Tren'e geldik yine 45 dakika bekle. Neticeye geleyim. Sonunda Caserta denilen şehre geldik. Tren'den inince nasıl gidebilirim diye birilerine adresi sordum. Çok uzak bir yer olduğunu, yürüyerek 1 saati bulduğunu ve oraya giden bir şehir içi otobüsünde olmadığını öğrenip yola koyulduk. 1 saat boyunca yürüdüm. Gittiğim işyeride kapatıp gitmiş. Terbiyesizler demiyorum. 1 saatta geri yürüdüm. Tren istasyonuna ulaştık sonunda. Tabeleya yazmışlar 19.45 treni diye. Saat 20.25 oldu trenimiz yeni geldi. Bir 20 dakika gittikten sonra tren bozuldu ya da nedenini bilmediğim halde durdu. Bir 20 dakika daha öyle gitti. Salerno'ya geri döndüğümde saat 21.55'ti. Sabah saat 11.00 de evden çıktım, düşünün. Yukarıda bahsettiğim o 50 euro o akşam gitti boşu boşuna. Şuan hiç bir yere gidesim göresim falan yok. Yakın zamanda da başka bir ülkeye gideceğiz. Muhtemelen İngiltere olacak. Orası da öylemi onu da bilmiyorum. Gidince onu da öğreneceğiz.
Bir de bu otobüslerin durakları. Burada şehir içinde gördüğüm bütün duraklar önünde yaya geçiti var. Nasıl bir akılla otobüs durağının önüne o yaya geçitini yapmışlar, anlamış değilim. Size de bir kaç fotoğrafını çekip koydum.
Yaşadığım yer Giffoni'nin ara sokak gibi ama ana yol olduğu söylenen cadde'de (!) bir durak. Resmi büyüterek bakarsanız fermata sita yazar. Fermata durak demek, Sita'da otobüs şirketinin adı.
Burası da şehir merkezinde otobüs beklediğim yer. Yaya geçiti de orada. Arkamda da deniz var. Otobüs tam yaya geçitinin üzerine duruyor.
Son olarak diyeceğim, şehirler arası otobüsler pek rağmen görmüyor. İtalyanlar treni tercih ediyorlar. Olur ki gelirseniz otobüs aramayın. Tren kullanın. Ve çok ta şaşırmayın geç gelen trene yada yarı yoldu duran trenlere. Burada normal bir durum.
Selametle.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
İtalya
Akp
Bilim Kurgu
Ece Temelkuran
Kürtçe
Deniz Feneri
Nostradamus ve Türkiye'nin Geleceği
İtalyan Yemekleri
İtalyanlar
'Ben Atatürkçü Değilim' Murat Menteş
15 Şubat Yaklaşırken
21 Mart Nevros
22 Nisan
A. Snurov kimdir ?
Abdullah Öcalan
Akil Adamlar
Ali Rıza Demircan
Ana Dilde Savunma Hakkı
Arabesk
Aydınlık'ta iki isim değişti
Aylin Tekiner ve Heykel
Belge yayınları
Birsen Tezer ve yeni dönem pop şarkıları
Bulut Atlası
Bülent Arınç
Caner Taslaman
Cemaat
Cemіl İрekçi
Cumhuriyet Gazetesi
Cеm Mumcu
DSIP ve Marksist.org'un Emperyalizm ile İmtihanı
Doğru Namaz'ın yolu Doğru Seks'ten geçer
Ece Temelkuran ve Pizza
Elest Yayınevi
Elif Çakır
Elif Şafak
Ermeni Soykırımı
Esra Elönü Nedir
Ferec Kürtçe Heavy Metal
Filistin
Filistin 194. Ülke
Hanifi Kayıkçı
Hobbit ve Felsefe
J. J. Abrams
Jared Diamond
Kamil Sönmez
Kokain
Korku Filmleri
Madonna
Makarna
Mehmet Ali Birand
Milliyetçilik
Napoli
Nihal Bengisu
Pelin Batu
Pink Floyd
Pizza
Pkk
Progressive rock
Ragıp Zarakolu
Rock
Roger Waters
Satanist
Selahaddin Eyyubi
Selis Yayınları
Sessiz Tepe
Sibel Üresin
Sivas Katlliamı
Star Trek
Sucuk
Sırrı Sakık
Taciz
Taciz ve Tecavüz
Tecavüz
Tüfek Mikrop ve Çelik
Türkiye'de Progressive Rock
İbo Mahir ve Deniz
İbrahim Kaypakkaya Kimdi
İlhan İrem Vardı Noldu O'na
İngiltere ‘Kürt Soykırımı’nı tanıdı
İsrail
İtalyan Kahvesi
İtalyanca
İtalyanlar 1. Bölüm
İtalyanları Türklere Bakışı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.