Buraya geldiğimden
(İtalya) beri iki kez noel bayramı geçirdim. İlkinde yeni gelmiş olduğumdan
dolayı pek tanınmadığım için pek bir hediye falan görmedim. İkincisinde
hediyeler ve yemekleri bol bol gördüm. Noel bayramı Türkiye’de algılandığı gibi
31 Aralık günü değildir. Noel bayramı 24-26 Aralık tarihleri arasındadır.
Hrıstiyanlar bu tarihlerde Noel bayramını kutlarlar. Aynı zamanda da bütün
ülkede de resmi tatildir. Açık herhangi bir yer yoktur. Her yer kapalıdır.
Zaten çalışmaya üşenen İtalyanlar içinde bulunmaz bir fırsat oluyor. Noel bayramı süresince müslümanların Ramazan
ve Kurban Bayramlarında yaptıkları gibi eş, dost, akraba ziyaretleri yapılır.
Kiliseye gidiler. Yada ölmüş akrabalarının mezarlarına giderler.
Ben ise burada
bana gelen hediyeleri kabul ediyorum. Geçen yıl Hrıstiyanlar tarafından bana
getirilen hediyeler. Tıraş losyonu, duş jeli, deodorant, kot pantalon, tatlı ve
tuzlu yiyecekler. Ayrı olarak bir grappino (bir italyan içkisi, viskiye
benzettim), 3 şişe şarap ve karışık meyve. Grappino ve şarap el yapımı,
diğerleri parayla alınmış şeyler.
Ve yine söylüyorum, bütün bu hediyeler 24 Aralıkta getirildi. 31 Aralıkta herhangi bir
hediye yok. Olur ya bir gün tatile giderseniz bir Hrıstiyan ülkeye, 31
Aralık’ta bana da hediye verirler diye hiç beklemeyin. 31 Aralık’ta Türkiye’de
ki insanlar ne yapıyorsa, burada ki Hrıstiyanlar da aynısını yapıyor.
............
Her yıl Aralık
ayında bir grup kendini gerçek müslüman sayanlar tarafından 31 Aralık Hristiyan
bayramıdır, kutlamayın lafları gına getirdi.
Dün Twitter denen
sitede haberleri takip ederken birisinin yazdığı yazı dikkatimi çekti.
-
%
99’u müslüman olan bir ülke’de nasıl 31 Aralık Hrıstiyan bayramı kutlanır,
aklım almıyor.
Ama tabi kızmamak
gerek. Bir kaç yıl önce de müftü’nün birisinin;
-
‘Noel baba adam olsa, bacadan pencereden
değil, kapıdan girerdi’
sözleri bile
dünyadan ne kadar bi haber olunduğunu gösteriyordu. Müftü böyle derse, gerisi ne yapmaz, siz
düşünün.
Bugün yine bir
yazı gördüm. Noel bayramı ve Noel Babayla ilgili. Noel babanın Doğu Roma dönemi
Antalyasında Aziz Nicolas olduğunu, ve Aziz Nicolas’ında öyle çocukları pek sevmediğini
yazan. İslamı ve Türklüğü kurtardığını düşünerek yazmış ama...
Ülkede cehalet
bilgiyle sarmalanmış durumda yada bilgi cehaletle. Her iki durumda da işler iç açıcı değil.
Bilinmediği gibi
Hristiyanlığın çıkışı İsrail’dir. Ancak günümüz
Hristiyan kültürünün İsrail-Yahudi kültüründen geldiği pek söylenemez. Meryem’in
elindeki İsa’yla olan heykelleri yada resimlerinin kaynağı İsrail değil,
Anadolu’dur. Hititlere kadar dayanan Kybele kültüründen gelir. Mısırlı
Nefertiti olduğunu söyleseler de, Doğu Roma’nın (yunanların) Anadolu’da hakimiyet
kurduklarını düşünürsek (baskın kültür) daha gerçeğe yakın olur. Kybele; kültürüyle
varlığını sürdürdüğü gibi ismiyle de sürdürür. Türkçe’de Sibel olarak biz
kullanırız. Avrupa’da da İsabel yada İsabella olarak kullanılır. Ancak Nefertiti
ismini yada günümüze uyarlanışını göremeyiziz. (hem nefertiti hem de kybel
kültü temel olarak sümerlerin inanna kültüne dayanır.)
Hrıstiyanlık
öğretisi ve geleneği temel olarak sadece Yahudiliği ve Anadoluyu almamıştır.
Pers’lerin en eski dini mithracılıktan (mithra güneş demektir, mihriban gibi) gelen
gelenekler de vardır. İlk örnek olarak Perslerin en önemli günlerinden birisi
olan 25 Aralık mithra bayramıdır.
Hrıstiyanlık
ortaya çıktığı zaman bölgede iki önemli güç vardır. Bütün Akdeniz’i elinde
tutan Roma İmparatorluğu ve Asya’da ki Hindistan ve Çin’e giden ticaret
yollarını elinde tutan Persler. Araplar ise küçük devletçikler halinde varlar.
Aslında devletçik bile değil. Roma’nın şehirlerine girip yağmalayıp sonra da
çöle kaçıp izini kaybettiren kabileler.
İsa’nın son akşam
yemeği de ne yahudi ne de Anadolu geleneğidir. m.ö. 15. Yüzyıllarda Pers’lerin mithra
inancından gelir. Pers imparatorluğunun kurulmasından sonra Zerdüştlük çıkar.
Zerdüşt’te mithra inancının tanrısını onaylar. Yani Ahura mazda’yı.(Ahura Mazda
eski yunanda Hermes olmuştur, şuan biz hürmüz olarak kullanıyoruz) Zerdüşt inancının üzerine m. S. 2. Yüzyılda
Maniheizm gelir. O dönemki bütün dinleri içinde harmanlayarak ortaya çıkar.
Etki alanı hem içinden çıktığı iran, Anadolu ve Türkistan’dır. Roma İmparatorluğu
ise Anadolu’da ki bu kilise savaşlarına son vermek için, hrıstiyanlığa bir
düzen vermek adına İznik konsülünü kurarken ister istemez Anadoluya’da yayılmış
olan bazı maniheist (mithra) geleneklerini de katar. İsa’nın son akşam yemeği
de mithra-zerdüstlük-maniheist geleneğiyle Hrıstiyanlığa böylece geçmiş olur.
Bu örnekleri vermemin
sebebi bugün Hrıstiyanlar kültürünün bizim kültürümüze çokta uzak olmadığı.
Noel baba’da olduğu gibi. Noel baba kavramı her ne kadar Aziz Nicolas’a
dayandırılsa da; o kırmızı elbisesi, uzun beyaz sakalları ve geyikleriyle
Sibirya ve Altay’larda ki Ayaz Ata geleneğiyle uyuşur. Bu Ayaz Ata geleneği
Doğu Avrupa’da ki Slav gruplarında da vardır. Sovyet dönemi Rusyasında da Noel
ismiyle değil, .... ismiyle anılmıştır. Hatırlayabildiğim kadarıyla da Noel
Baba efsanesi de Kuzey Avrupa (danimarka, Alman) toplumları tarafından
Hrıstiyanlığa sokulmuştur. Hrıstiyanlara Türklerden yada Slavlardan geçme
değildir.
Ayaz Ata geleneği
Orta Asya’da ki bütün Türk topluluklarınca bilinir. Ayaz bildiğin soğuk demek,
Ata’yı söylemeye gerek yok. (Aralık ayının soğuk ve karlı olması ...)
Her yıl Aralık
ayında ortaya fırlayan hem İslamı hem de
Türklüğü kurtarayım derken içine düştükleri durumun farkında bile değiller.
Kendi içlerinden çıkardıkları bir çok gelenek başkaları tarafından markalaşmış
durumda. Ellerinde ki değerler Avrupalılar tarafından alınmış durumda. Ve malesef
bunlar Hrıstiyan geleneğidir denerek dışlanıyor.
Noel bayramına 4
gün kaldı. Hediyeler gelse de bayram yapsam...
Not: Burada 24-25
Aralıkta kutlanıyor demiştim. Ülkemizde ki Ermeniler bu tarihte kutlamıyorlar.
31 Aralıkta da kutlamıyorlar. 6 Ocak Ermenilerin Noel bayramı.
Not2: Farslar
bizim geleneğimiz değildir diyenlere namaz’ı gösteririm. Namaz Farsçadır.
Araplar Salah derler. Salah Süryani-Aramice’dir. Ezan’da Hayyalessalah (Haydi Namaza) denir.
Hayyal-il el Namaz denmez.


Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.